As it is well known, human is accepted as the parts of a society. Although, it is understood majorly, it is not sufficient and loses a very key and impotant concept by taking the human on the second step. Therefore, in order to make a true statement, society and human has to be replaced.
My judgement for this approach does come from a simple reality that people constitues the society. The reason behind the logic is that without people society is nothing however it is people who shape the society and fill the concept. More generally, if people are taken out from the society, there is just a word which does not mean anything. On the other, human is a completely different fact and stands up in front of us without needing any concept.
To sum up, we have used the statement that society consists of people so far. But in order to make it true it must be said that people constitues a society and any knowledge that does not care about this reality is unfortunately false.
13 Eylül 2011 Salı
About the new blog (introduction)
I will now, from this moment, tell unknown stories and write about abstract things. You will be able to see politics, ideas, philosophies, thoughts, and feelings on the blog.
Have a nice reading.
Have a nice reading.
New english blog
From now on the blog will be on English. So I am sorry for all Turkish blog readers who do not stoop to look over this blog. Yet no need to be sorry for these 70 million people. I have now billions of people to say something and these are my very first words to you:
You, sitting over there and do not care anything that happened in this little moment. You are right not to notice for them. Because you are the one who is sufficient to the any resources and knowledge. With your unacceptances and nonchalance you will be able to move every stone including the invisible ones.
You are the one who all the worlds have waited for you so far,
time to say enough for all the wise words and ethic concerns,
Untie your belongings and stare at the sky
In there, you will see even Marks
but consist on looking at because there is a new age preparing your kingdom of one man world.
You, sitting over there and do not care anything that happened in this little moment. You are right not to notice for them. Because you are the one who is sufficient to the any resources and knowledge. With your unacceptances and nonchalance you will be able to move every stone including the invisible ones.
You are the one who all the worlds have waited for you so far,
time to say enough for all the wise words and ethic concerns,
Untie your belongings and stare at the sky
In there, you will see even Marks
but consist on looking at because there is a new age preparing your kingdom of one man world.
13 Ocak 2011 Perşembe
Yanlış bir şey
Birşeyleri yanlış yaptığım hissindeyim 2 haftadır.Evet bir şeyler de ters giden bir şeyler var.Aman Allahım ne de çok şey var!
Yani ifadesi güç bir durum bu belki de şöyle tanımlamalıyız insanın kendini sergileyememesi durumu. Bu davranışta bulunan kişi ben değilim sendromları da denebilir. Ben değilim çünkü en azından o kadarcık kendimi tanıdığımı düşünüyorum.
Yukarıda ki zırvalarım için aslında durumun vehametini gösterme açısından faydalı oldu diyebilirim. Şu aralar benim başıma gelen aslında modern çağın insanının en büyük sıkıntılarından biri. Malesef çoğu zaman biz kendi benimizi bir türlü sergileyemiyoruz. Bir şekilde çevreye ayak uydurma sıkıntıları sonucu oluşuyor bu durum. İnsanın haliyle bir opluluk içerisinde olma hissi her daim vardır ve eğer siz içinde başat aktör olarak yer alamıyorsanız başat aktörlerin şekillendirmelerine açıksınız. Bu durumda haliyle kişilik yansıtamama problemleri oluşuyor.Şimdi bunun sıkıntısı nerde derseniz yansımayan bir kişilik malesef yalancı kalma durumunda oluyor. Yani ilişkiniz abartmalara ve spekülatif saldırılarınıza maruz kalıyorbizde bu dertler var ne yapacaz dşyorsanız bence en iyi çözüm ordaki ilişkileriniz dondurarak başa bir ülkeye, şehre veya başka ir etnisitee karışmak gerekyor.
Yani ifadesi güç bir durum bu belki de şöyle tanımlamalıyız insanın kendini sergileyememesi durumu. Bu davranışta bulunan kişi ben değilim sendromları da denebilir. Ben değilim çünkü en azından o kadarcık kendimi tanıdığımı düşünüyorum.
Yukarıda ki zırvalarım için aslında durumun vehametini gösterme açısından faydalı oldu diyebilirim. Şu aralar benim başıma gelen aslında modern çağın insanının en büyük sıkıntılarından biri. Malesef çoğu zaman biz kendi benimizi bir türlü sergileyemiyoruz. Bir şekilde çevreye ayak uydurma sıkıntıları sonucu oluşuyor bu durum. İnsanın haliyle bir opluluk içerisinde olma hissi her daim vardır ve eğer siz içinde başat aktör olarak yer alamıyorsanız başat aktörlerin şekillendirmelerine açıksınız. Bu durumda haliyle kişilik yansıtamama problemleri oluşuyor.Şimdi bunun sıkıntısı nerde derseniz yansımayan bir kişilik malesef yalancı kalma durumunda oluyor. Yani ilişkiniz abartmalara ve spekülatif saldırılarınıza maruz kalıyorbizde bu dertler var ne yapacaz dşyorsanız bence en iyi çözüm ordaki ilişkileriniz dondurarak başa bir ülkeye, şehre veya başka ir etnisitee karışmak gerekyor.
8 Ocak 2011 Cumartesi
Asma suratını ey can
Ey hoca! Neden yüzünü ekşitmişsin? Sen bu şeker ülkesinden, bu tatlılıklar diyarından git, burada herkes güleryüzlüdür. Burada kimse asık suratlı değildir. Ezel alemindeki gönül ülkesindeki tattan, şeker bile utanır. Sen böyle kaşın asık, çehren ekşi nereden geldin? Belli ki sen ötelerden, o “neşe diyarı”ndan gelmemişsin. Dudu kuşları yani ermişler, gökyüzünde şekerler yemedeler. Sen niçin göklere uçmazsın, niçin bu kirli dünyada sürünür durursun? Niçin suratını asmışsın? Yüceleri, geldiğin yerleri hiç düşünmez misin? Yoksa oraları inkar mı ediyorsun? Seher vaktinde şarap içen, yani seher vaktini ibadetle geçiren, gündüz arslan avlar. Yani manen güçlü olduğu için hayatın zorluklarını yener. Fakat ayran içen kimsenin, yani dinî ve insanî vazifesini yapmayan kişinin bu dünyada da suratı asıktır, yarın ahirette de. İman sahibi de, iman da din de zevklidir, tatlıdır. Helva tablasının ekşi olduğunu sen nerede gördün? Bu ekşiliğin hepsi cinsi cinsine gider. Ekşi, ekşi ile birlikte gider olduğundan ötürü, ekşilik de senin önünde ve yüzünde toplanmıştır. İlahî güneşin ışığı ile, sıcaklığı ile olgunlaşmayan meyve, şeker kamışı bile olsa ekşidir. Aşk güneşinin yakışına sabır gerektir. Sabret, şu uygunsuz hallerine, ekşi davranışlarına bak da bir iki gün sabret,olgunlaş, piş! Kimi ekşi suratlı görüsen bil ki o, aşk ateşinden kaçmıstır. Hep gölge içinde kalan koruk, salkım, baştanbaşa ekşidir. [Hz. Pir Mevlana]
kaynak: http://www.umutrehberi.com/
27 Aralık 2010 Pazartesi
kedime
Bir kedim var.
Ama isimsiz.
huysuz sevimsiz bir şey.
Tüyleri kara ama seyrek.
Ölgün gözlerle bakar size
zayıf mı zayıf bir kedi.
Sesi de pek bir şeye benzemez.
Geceleyin hırlaması var ki dayanılmaz.
Bir aile kuramayacak, sokakta ki sefil dişilere kur yapamayacak kadar da beceriksiz.
Kendi başına yaşayıp giden bir zavallı işte.
Ama acırım ben ona
tüm o aksiliklerine, huysuzluklarına katlanırım.
Ayna da seyrelen tüylerini düzeltirim.
Yemese de karnını doyururum.
Çünkü her baktığımda kedime
kendimi görüyorum ben.
kızgın
En çok da kendi kendine kızması yok mudur insanın felaket bir şey doğrusu. Evet kedime çok fazla kızıyorum bu aralar. Ne bekliyordun sanki diyorum insanın bile bile olmayacak düşler peşinde koşması, salaklık mı yoksa aptallık mıdır? Evet kendime kızıyorum kimseler alınmasın üstüne, gerçekleşmeyecek hayallerime, düşlerimde yaşattığım kahramanlara bu kızgınlık onlar beni inandırdı ben de kandım işte. O kadar kandırılmış, mağlubiyetlere alışkın, yenilgiye tutsak, kızgın bir ben var. Hepsinden kötüsü ise bir türlü saklanamayan üzgünlük. Dişlerim bileniyor, kaşlarım yine gergin ama kimseler alınmasın bu duruma ben kendime kızgınım. Kötülere kızgınım, sizin değerinizi bilmeyenlere bu kızgınlığım. Yok yok ben kendime kızgınım sadece kendime
Kaydol:
Yorumlar (Atom)